13 Ekim 2014 Pazartesi

Filmekimi 2014: Whiplash


[Okurken dinlemeniz için müzik önerisi.]

Bu yılın başından beri çeşitli festivallerde adını son derece yüksek övgülerle duyuran Whiplash, Filmekimi kapsamında Türk seyircilere de nasip oldu.

Whiplash, Miles Teller ve usta karakter oyuncusu J. K. Simmons’ın canlandırdığı iki caz müzisyeni arasındaki gergin dinamiği hikâye ediyor. Genç Andrew’un (Teller) en büyük hayali, dünyanın en iyi caz bateristlerinden biri olmaktır. Disiplinli ve sözünü sakınmayan konservatuar öğretmeni Terence Fletcher’ın (Simmons) gözüne girmeyi çok isteyen Andrew, bu yolda her şeyi göze alacaktır.

“Caz müziğin Black Swan’ı” olarak nitelendirebileceğim film, bana göre “kendini sanatına adayan sosyopat artist” klişesini Black Swan’dan çok daha iyi satıyor. O filmdeki eğreti gerilim öğelerini hiç mi hiç sevememiş bir izleyici olarak, Whiplash’ın “en iyisi olmak isteyen ruh hastası sanatçı” yaklaşımını daha temeli sağlam, daha gerçekçi buldum.

Fakat karakterlerdeki gerçeklik duygusu, onları daha iyi anlamama – veya sevmeme –  yardımcı olmadı. Başroldeki Miles Teller’ın, her filminde aynı “kendine fazla güvenen, ukala, sinir bozucu Amerikan genci” rolünü oynadığını düşünürdüm ve çok itici bulurdum (bkz. The Spectacular Now). Burada aynı tarzda değil ama, yeni bir iticilik seviyesi yakalamış sanki: The Social Network / Jesse Eisenberg stili, “çok zekiyim ama siz anlamıyorsunuz” gergini, iletişim fakiri, sinir bozucu Amerikan genci!

Fakat oynadıkları antipatik karakterleri bir yana bırakırsak, iki oyuncunun da rollerinin gerektirdiği fiziksel ve duygusal kapasiteyi hakkını vererek doldurduklarını söylememiz lazım. Miles Teller’ın adeta kendinden geçerek oynadığı prova ve konser sahnelerindeki harika müzik ve kulak dolduran ses miksajı için, iyi bir sinemada görülmesini tavsiye ediyorum.

10 üzerinden 7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder